Luna Emily Granger:
Güle oynaya derken Diagondan çıktık ve King Gross tren istasyonuna geldik. Hersene aynı şey. Yine bir Hogwarts yılı ve yine baykuşlarıyla ve kocaman bavullarıyla öğrenciler ortalıkta dolaşıyordu. Bu çok saçmaydı. Her sene 1 Eylülde tren istasyonuna gelen öğrenciler kimsede şüphe uyandırmıyordu. Komik olanı biz oradaki herhangi bir trene binmiyorduk.
-"Ne düşünüyorsun Luna?" Sarah yumuşak ve tatlı ses tonu ile sorduğu bu soruya meraklı gözlerle cevap bekliyordu.
-"Hersene 1 Eylülde öğrenciler valizleriyle ve hayvanlarıyla-ki çoğu baykuş- buraya geliyor ve bu kimsede şüphe uyandırmıyor. İlginç değil mi?" Bir kahkaha patlattı.
-"Bunları mı düşünüyordun! Çok detaycısın sevgili kardeşim. Bazen 15 yaşında görünen 30 yaşında biri olduğunu düşünmüyor değilim!" Ardından bir kahkaha daha patlattı ve bütün bakışları üstümüze çekti. Görevli yaklaşarak
-"Birşey mi oldu genç bayanlar?"
-"Hayır hiçbirşey olmadı teşekkür ederiz" dedi Sarah kahkahasını öksürüğe çevirmeye çalışarak.
-"Bende bazen 15 yaşında görünen ama 6 yaşında bir çocuk olabilme ihtimali üzerinde çok düşünmüyor değilim hani." Koluma girdi ve gülerek her sene olduğu gibi 9 ve 10. peronların arasındaki duvardan koşarak geçip 9¾ nolu perona Hogwarts Ekspresine geldik. Trene bindik ve yerlerimize oturduk.
-"Şeker! Şekerci-bize doğru bakarak- Şeker istermisiniz genç bayanlar?" Sarah bana doğru baktı.
-"Birşey istiyor musun canım?"
-"Ha-Birden bir kazan pastasına hayır demem yanlış olurdu gibi geldi- Bir kazan pastası olabilir." Tatlı tatlı gülümsedi ve sonra şekerci kadından beim istediğim ve kendi istediği şeyleri aldı ve kazan pastasını bana uzattı.
-"Teşekkür ederim"
-"Önemi yok genç bayan" Abartılı bir şekilde göz devirdim ve ikimizde kıkırdamaya başladık. Kazan pastasını yemeğe başladım ve bir yandan da geçtiğimiz yeşil vadileri seyrediyordum.